4 Nisan 2013 Perşembe

ruhunu kaybedecek zamanı buldu yine..

altı üstü evlenince aganigi işlerine ilgin olcak mı diye soruyorum. "bilmiyorum"dan biraz ısrarla "hayır"a geliyor cevap.

ben ki dışarda ona buna sarkayım, elalemin karısına kızına sulanayım demedim, ben ki kimseye asılmadım, ben ki şu garip halimle geçirdiğim 2 ameliyatın derin izlerini her nefes alış verişimde yüreğimin en derininde hissediyorum; biraz su serp istediğim şu yüreciğime, altı üstü olabilir merak etme gibisinden bi yanıt vermen bu kadar mı zor?

hadi bunu veremiyosun, eyvallah; elalemin pici gelip güzelsin dediğinde niye ortalığı ayağa kaldırmıyosun? olmaz, olur mu hiç? en hazzetmediğim hareket ya, başıma gelicek. biz burda bostan korkuluğuyuz, biz mutlu olmayalım da bizim sevgilimiz üzerinden başkası mutsuz olmasın. sikerim ben böyle hayatı..

daha bunlar güzel günlerim. eminim, daha beterlerini görücem.

Allah'ım, yanına al beni de bitir bu işkenceyi nolursun..

bir şuursuz maç, bir şuursuz futbol..

kendine özgü taktikler ile mücadele etmeyi seven fatih terim'e sonsuz teşekkürler.

diyelim atak oynayalım dedin, eyvallah. olması gereken de bu. 2-0 biten ilk yarıdan sonra, drogba ile burak'ı ve kanatta ileri çıkmış olanları takımın geri kalanına bağlayan sneijder'i de oyundan aldın, eyvallah. yerine defansın göbeğine birini alıp 2-0'ı mı koruyosun?

diyelim onu da yaptın, neden durup durup 80. dakikada değişiklik yapıyosun, umut da çok bi şey ifade etmeyecekti o durumda. yarım saati niye yiyosun?

manchester'a 1-0 yenildiniz, umut ışığını gördü herkes, cansiperane destekledi. nitekim derslerini de verdik sahamızda.

1-0 yenilin, 2-0 da olabilir, niye 3-0 kardeşim? niye?

ben can-ı gönülden iyi bir skorla 2. maçı bekleyin istedim diye mi?

askerden önce izleyebileceğim 2 tane maçınız vardı diye mi ilk maçtan bütün heyecanı öldürecek skoru elde ettiniz?

yine de canınız sağolsun, yine de gurur duyuyorum sizle; ama keşke skor farklı olsaydı..

3 Nisan 2013 Çarşamba

aşk yok meşk yok ihtiras yok..

aşık olmak liselilere özgü bişeymiş.. aşağı, bayağı bişeymiş..

"aşkım", "canım" bunlar böyle liseli kaşarlara özgü şeylermiş..

mantık evliliği yaparmış aşk evliliği olmazmış.. elalem gider 50sinde 60ında ikinci bahar peşine koşar biz daha ilkini yaşayamıyoruz, ben 27 o 22..

sıçayım böyle hayatın içine ben!

bir de neymiş, yanlış seçim yapmışım, çok konuşuyomuşum, konuşmayı sevmiyomuş. zevzekçe konuşmaya gelince pek güzel sıralanıyor moral bozacak sinirleri hoplatacak şeyler.

askerlik telaşı var kafamda.. sağolsun pek destek oluyor, kısa dönem yapcakmışım burnum sürtülcekmiş, uzun dönem olsa biraz elimiz para görür dediğimde, kısa dönem seçmeme rağmen uzun dönem gelirse kendime moral olsun diye konuşuyorum, bir kere olsun anlayıp "doğru diyosun, en azından birikim olur, kısa dönem yap gel istiyorum ama hayırlısı olsun"vari bir destek çıkmadı.. konuşmam da geriyomuş onu. arkadaş, adam sevgilisine derdini anlatmaz da kime anlatır ya?

sustuğum halimden korkması gerektiğini bilmiyor.. telefonla arayınca susmayı öğrenicem senden, bi suscam, bakalım nası oluyomuş arayıp konuşmamak, dinlemek.

galatasaray o izleyemediğim maçı 2-0 kazandı, neyse ki yarın real madrid maçı var, evdeyim. izleyebilcem, şükürler olsun ki. inşallah güzel bir skor, başımız dik sonraki maçı düşünecek şekilde bir futbol, haydi cimbom göreyim seni..

29 Mart 2013 Cuma

karamsar olmayayım da ne olayım?

30 mart cumartesi günü galatasaray'ın istanbul büyükşehir belediyespor maçı var, aynı güne memleketlilerin dernek gecesi denk gelmese şaşardım.

12 nisanda askere gidecek olmamın da kaderin zulmüne insaf kattığı yok anlaşılan..